• Favorilere Ekle
  • https://www.facebook.com/KoskYerelHaber
  • https://www.twitter.com/https://x.com/koskyerelhaber
  • https://www.instagram.com/koskyerelhaberler/

 


KÖŞK İLÇE DEVLET HASTANESİNE MOBİL MAMAGRAFİ HİZMETİ GELMİŞTİR - KÖŞK GENÇLİK MERKEZİNDE "GENÇLİK KIŞ KULÜBÜ" BAŞLADI - AYDIN’DA EKMEK FİYATLARINA YÜZDE 25 ZAM YAPILDI - KÖŞK DENİZ BANK VE ZİRAAT BANKASI ŞUBE MÜDÜRLERİ DEĞİŞTİ -KÖŞK KAYMAKAMI POLAT ADEM KADIN KURSİYERLERİNİN 8 MART GÜNÜNÜ KUTLADI -1.KÖŞK BEYKÖY DEVE GÜREŞİ FESTİVALİ COŞKUYLA GERÇEKLEŞTİ

.

EFELER ZİRAAT ODASI BAŞKANI KENDİRLİOĞLU; ÇİFTÇİNİN GİRDİ MALİYETLERİ HIZLA ARTIYOR

Aydın Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu ve Efeler Ziraat Odası Başkanı  Kendirlioğlu, ÇKS verilerinde önemli bir düşüş olmadığını belirtti. Kendirlioğlu, "Aydın'da yaklaşık 135 bin kayıtlı çiftçimiz bulunuyor ve bunların 90-100 bini aktif olarak faaliyet gösteriyor. Ancak tarım genellikle ailece yapıldığından, kayıtlı dosya sayısı değişkenlik gösterebiliyor. Şu an için 50 binin üzerinde dosya mevcut ve bu rakam zaman zaman küçük değişimler gösterebiliyor. Yani yüzde 5-10 arasında dalgalanmalar olsa da büyük bir düşüş söz konusu değil. Ancak zaman içinde dosya sayısında azalmalar yaşanabilir. Bunun temel sebebi, küçük ölçekli tarım alanlarının giderek daha az işlenmesi. Eskiden 10-15 dönümlük arazilerde çiftçilik yapan kişi sayısı fazlaydı, ancak günümüzde bu tür küçük araziler ya kullanılmıyor ya da daha büyük işletmelere kiralanıyor” dedi.

 

“TARIM BİTERSE İNSANLIK BİTER”

 

Son yıllarda girdi maliyetleri hızla arttığını ifade eden Kendirlioğlu, “Gübre, akaryakıt, zirai ilaç, tohum, fide, işçilik, traktör ve tarım ekipmanlarının fiyatlarında ciddi yükselişler yaşandı. Özellikle son 5-6 yılda bu maliyetler belirgin şekilde arttı. Ancak çiftçilerin ürettiği ve sattığı tarım ürünlerinin fiyatları aynı oranda yükselmedi. Bu nedenle maliyet ve gelir arasındaki fark giderek açılıyor. Bu durumun çözümü için planlı tarıma ve etkili destekleme politikalarına ihtiyaç var. Desteklerin günün koşullarına uygun şekilde güncellenmesi ve çiftçilere gerçekten destek olacak seviyeye çıkarılması gerekiyor. Unutulmamalıdır ki çiftçiye verilen destek, aslında tüketiciye de verilen destektir. Dünyada tarım bitmeyeceği gibi ülkemizde de tarım bitmez. Yani tarım zaten insanlığın olmazsa olmazlarının başındadır. Çünkü insanoğlunu yaşayabilmesi için gıdaya ihtiyaç var. Bu gıdayla bizim üreticilerimiz, çiftçilerimiz sağlamakta. Yani işte çiftçiliğin sonu geldi, üretim artık bitti, çiftçi tamamen buradan çekildi, artık kimse üretmiyor şeklinde söylemek yanlış olur. Ama şu da var, özellikle tarımsal kuraklık nedeniyle üretimlerdeki kalite ve miktarlarda düşüşler olabilir. Bu yine iklim şartlarıyla ilgili, hava şartlarıyla ilgili dünyanın küresel ısınma dediğimiz durum söz konusu, çevre kirliliği, suyun az olması, az suyun kirli olması yani birçok sebep bununla ilgili sayılabilir. Ama bu hiçbir zaman tarımın bittiğini ve üretimin bittiği şekilde değerlendirmek çok büyük yanlışlar olur. Zaten tarım biterse insanlık biter” diye konuştu.

“GENÇLERİMİZ ÇİFTÇİLİĞE TAMAH ETMİYOR”

 

Aydın’da çiftçilik yaşının 60 yaşlara dayandığını aktaran Kendirlioğlu, “Yaptığımız çalışmalarda kayıtlarımızı incelediğimizde, çiftçilerin yaş ortalamasının giderek arttığını görüyoruz. Şu anda ortalama yaş 58-59 seviyelerine ulaştı ve neredeyse 60’a dayandı. Bu durum, tarım sektöründeki nüfusun yaşlandığını gösteriyor. Gençlerimiz çiftçiliğe fazla ilgi duymuyor. Bunun tek sebebi maddi kazanç değil; sosyal boyutları da göz önünde bulundurmak gerekiyor. Aydın özelinde çiftçilik, genellikle babadan oğula geçen bir meslek olarak görülüyor. Tarım arazileri genellikle dededen, babadan miras kalıyor ve birden fazla nesil aynı anda çiftçilik yapabiliyor. Ancak gençler, hem babalarının hem dedelerinin sahip olduğu arazilerde çalışmayı pek istemiyor. Çünkü bu durum, kendi doğrudan kazanç sağlayamayacakları bir iş olarak görülüyor. Aile büyükleri vefat edene kadar arazi yönetimi onların elinde olduğu için, genç bir çiftçinin bağımsız olarak kazanç sağlaması genellikle 50 yaş civarına denk geliyor. Bu yaşa gelindiğinde de artık çiftçiliğe yeni başlamak zorlaşıyor. Çiftçiliğin sosyal yönüne baktığımızda, belirli bir mesai saatinin olmadığını görüyoruz. Tarım, yılın 365 günü ve günün her saatinde emek isteyen bir iş. Bu nedenle gençler, daha düzenli çalışma saatlerine sahip meslekleri tercih ediyor. Hafta sonu tatili, resmi tatiller ve belirli bir mesai saati olan işler, çiftçiliğe kıyasla daha cazip geliyor. Bu yüzden gençlerin çiftçiliğe yönelmemesini sadece ekonomik nedenlerle değerlendirmek doğru olmaz” ifadelerini kullandı. 

 

 

47 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın