• Favorilere Ekle
  • https://www.facebook.com/KoskYerelHaber
  • https://www.twitter.com/https://x.com/koskyerelhaber
  • https://www.instagram.com/koskyerelhaberler/

 


KÖŞK İLÇE DEVLET HASTANESİNE MOBİL MAMAGRAFİ HİZMETİ GELMİŞTİR - KÖŞK GENÇLİK MERKEZİNDE "GENÇLİK KIŞ KULÜBÜ" BAŞLADI - AYDIN’DA EKMEK FİYATLARINA YÜZDE 25 ZAM YAPILDI - KÖŞK DENİZ BANK VE ZİRAAT BANKASI ŞUBE MÜDÜRLERİ DEĞİŞTİ -KÖŞK KAYMAKAMI POLAT ADEM KADIN KURSİYERLERİNİN 8 MART GÜNÜNÜ KUTLADI -1.KÖŞK BEYKÖY DEVE GÜREŞİ FESTİVALİ COŞKUYLA GERÇEKLEŞTİ

.

RAMAZANDA İFTAR VE SAHURDA NE YENMELİ ?

Uzun süre sonra ilk kez kış aylarına denk gelen ramazan ayı bugün başladı. Çok sayıda Müslüman, bu akşam okunacak akşam ezanıyla ilk iftarlarını yapacak. Bilim insanlarına göre, soğuk havalarda vücut enerjiye daha çok ihtiyaç duyduğu için yağ tutmaya yatkın oluyor. Ayrıca kışın daha ağır ve yağlı yemekler tercih edilebiliyor. Bu süreçte formunu korumak veya kilo vermek isteyenler, genellikle günde tek öğün beslenmeyi tercih ediyor ama ramazanda değişen uyku ve beslenme alışkanlıkları, metabolik sorunları beraberinde getirebiliyor.

 

Peki bu süreçte sağlığımızı korumak için beslenme alışkanlıklarımızı nasıl düzenlemeliyiz? Uzman Diyetisyen Aylin Güngör, ramazan ayında en sık yapılan yanlışları ve sağlıklı beslenme önerilerini anlattı. Güngör, özellikle sahur ve iftar saatlerinde dengeli ve ölçülü beslenmenin sağlık üzerindeki olumlu etkilerini vurguladı.
 
 
Oruç tutarken doğru beslenmenin kilo kontrolü ve genel sağlık açısından önemli olduğunu belirten Güngör, "Dengeli ve bilinçli bir beslenme ile hem kilo alımını engelleyebilir hem de sindirim problemlerinin önüne geçebilirsiniz" diyerek ramazan boyunca dikkat edilmesi gereken noktaları bir kez daha hatırlattı.
 
 
"Sahur yapmamak metabolizmayı yavaşlatıyor"
 
 
Oruç süresince doğru beslenmenin önemine dikkat çeken Uzman Diyetisyen Aylin Güngör, ramazan ayında en sık yapılan hatalardan birinin sahur yapmamak olduğunu belirtti. Güngör, konuya dair şöyle konuştu: "Bazı kişiler sahur yapmadıklarında daha hızlı kilo vereceklerini düşünüyor. Oysa tam tersi bir durum söz konusu. Sahur yapmadığınızda vücudunuz uzun süre açlıkla karşı karşıya kalıyor ve metabolizma hızı ciddi oranda düşüyor. Bu da kilo alımına neden oluyor. Ayrıca uzun süreli açlık kabızlık gibi sindirim problemlerine de yol açabiliyor."
Sahura çok fazla yüklenmenin de sağlıksız olduğunu söyleyen Güngör, “Sahurda genellikle kahvaltılıkların yanına akşamdan kalan yemekler çıkartılıyor, onun dışında ağırlıkla poğaça, gözleme gibi yoğun karbonhidrat içeren yiyecekler tüketiliyor. Aşırı karbonhidrat tüketimi olduğu için kan şekerimiz hızlı yükselip düşüyor, dolayısıyla çabuk acıkıyoruz, bu da insülin direncini tetikliyor” diye konuştu.
 
Su tüketimine dikkat
 
Bu süreçte su tüketimine de dikkat çeken Güngör, yemek sırasında bardak bardak su içmenin mideyi genişlettiğini ve reflü riskini artırdığını söylüyor. Oruç açılırken içilen bir bardak suyun ardından yemeği bitirdikten en az yarım saat sonra su içmeye başlanılması gerektiğini belirten Güngör, “Genellikle iftarda su tüketimi yanlış yapılıyor. Oruç açılırken su, ardından çorba, yoğurt gibi birçok gıdanın üstüne bardak bardak su içmeye devam ettiğimizde mide hacmi genişliyor ve her geçen gün daha fazla yemeye başlıyoruz.
 
Mümkünse yemeğe başlarken bir bardak su içelim, yemeği bitirdikten en az yarım saat sonra tekrardan su içmeye başlayalım” sözlerini aktardı.
 
Yemekten hemen sonra maden suyu içmenin de sindirimi bozacağını belirten Güngör, “Bizi rahatlattığını düşünerek yemeğin hemen ardından maden suyuna sarılıyoruz. Mide ve bağırsaklar sindirim işlemini gerçekleştirirken maden suyu tükettiğimizde sindirim işini maden suyuna bırakmış oluyoruz. Bu noktada bağırsaklar uzun vadede tembelleşiyor. Maden suyu bazik olduğu için mide asidini azaltıyor ve hazımsızlık problemini tetiklemiş oluyoruz. Böyle bir alışkanlığımız varsa iftardan sonra ya da rutin bir günde yemekten en az bir saat sonra tüketmek gerekiyor” uyarısında bulundu.
 
 
“Gazlı içeceklerden kaçınmak gerekiyor”
 
 
Ayrıca gazlı içeceklerin şekersiz olsa dahi yağlanma yaptığını söyleyen Güngör, “Gazlı içeceklerin tamamı içerik olarak çok kirli, şeker oranlarının çok yüksek olması sebebiyle direkt yağlanma yapıyor. Rafine şeker ya da tatlandırıcı tüketimi göbek bölgesinde yağlanmayı tetikleyici bir faktör. Sıfır kalorili gazlı içeceklerde kullanılan tatlandırıcılar farklı bir mekanizmayla emildiği için vücutta şeker gibi işleniyor.
 
 
Türkiye’de kullanılan tatlandırıcıların yüzde doksanının uzun vadede kansere kadar sebep olabileceği yönünde araştırmalar var. Yani tatlandırıcılı içecekler şekerli olanlardan bile daha zararlı olabiliyor” şeklinde konuştu.
 
 
“Sahura kadar uyumamak yağ yakımını durdurabilir”
 
 
Sahura kadar uyanık kalmanın da hormon dengesini bozduğunu vurgulayan Güngör, “Yeterli uyunmadığında vücut ödemli ve şiş oluyor. Bu da tabii ki hem kilo artışına hem hormonların bozulmasına sebep oluyor ve yağ yakımı duruyor. Diyet süreçlerinde de uyku düzeni olmayan bireylerde ne kadar yüksek kiloda olursa olsun yağ yakımı çok azalıyor. Ayrıca bu durum atıştırmaları tetikliyor hem sahurda hem de iftarda fazla yemeye sebep oluyor. Mümkünse en geç 12 gibi uyuyup ezana yakın saatte uyanarak sahurumuza vakit ayırmalıyız.
 
Normalde olması gereken sahurun ardından 2 saat uyanık kalmak ama bunu çoğu kişi yapamıyor. Yemeğin ardından hemen yatmak yağlanmayı tetikliyor ve uzun vadede reflü gibi sorunlar meydana geliyor. Bu sene sabah ezanı daha geç okunduğu için sahurun ardından güne devam etmek en mantıklısı olur” dedi.
 
"Ramazanda sağlıklı beslenmek mümkün"
 
Güngör, sağlıklı bir ramazan geçirmek için örnek menüler de paylaştı. Sahuru kahvaltılık yiyeceklerle yapmayı öneren Güngör, “Tok kalabilmek için 2 tane haşlanmış yumurta, ortalama 2 parmak kalınlığında yani 40 gram gibi az tuzlu peynir, kalsiyum ve protein ihtiyacını karşılayabilmek için 100-200 gram yani 2 kaşıkla 4 kaşık arasında yoğurt ya da bir bardak kadar kefir, 1 dilim ekmek ve 100 gram yani bir küçük boy meyvenin yanında sınırsız domates, salatalık, yeşillik yenebilir.
 
İftar için ise iki hurma ya da 5-6 zeytin ve suyla yemeğe başlanabilir. Ardından bir kâse çorba ve salata yedikten sonra 5-10 dakika yemeğe ara verilmeli. Ara vermek daha az yememizi sağladığı için hazımsızlık ve şişkinlik problemlerinin önüne geçmiş oluruz. Bir anda yemeye başladığımız zaman kanın yüzde doksanı hemen mideye ve bağırsaklara doluyor, insülin salgılanmaya başlıyor. Bir boşluk bırakarak yeme süresini uzattığımız için aslında insülin direncinin de önüne geçmiş oluyoruz.
 
Özellikle ilk bir hafta çok ağır, etli yemekler yapmamak gerekli. Zeytinyağlı sebze yemekleriyle ya da kuru baklagillerle başlangıç yapılabilir. Sonrasında etli menülere geçeceksek ilk tercihimiz etli, kıymalı sebze yemekleri olmalı. Üçüncü tercihimiz de fırınlanmış et, tavuk türevleri olabilir. Bol salata da olmazsa olmazımız. Kişinin tercihine göre bir bardak ayran ya da bir kâse yoğurt mutlaka yine kalsiyum ihtiyacı ve protein ihtiyacı için eklenmeli.
 

Ayrıca kültürümüzde ramazan sofralarının olmazsa olmazı pilav ve pide türleri olduğu için 3 kaşık kadar bulgur pilavı ya da avuç içi kadar pide tüketilebilir” dedi.

 

 

35 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın