Latmos (Beşparmak) Dağları’nın batı yakasında, Ballıkkaya mevkiinde çevre ve kültür mirasını tehdit eden bir gelişme yaşanıyor. Aydın’ın Söke ilçesi Yeşilköy Mahallesi sınırlarında kurulmak istenen "Feldspat, Kuvars, Kuvarsit Ocağı ve Kırma-Eleme Tesisi" projesi için Aydın Valiliği tarafından verilen Geçici Faaliyet Belgesi’nin iptali talebiyle açılan dava kapsamında bölgede keşif ve bilirkişi incelemesi gerçekleştirildi.

Davayı açan İsmail Girer’in vekili Av. Akın Yakan aracılığıyla yürütülen hukuk mücadelesine, birçok doğa ve çevre örgütü destek verdi. Keşif sırasında Akbük Doğa ve Yaşam Derneği, Akbük Doğa Gönüllüleri, Latmos Platformu, Kuşadası Çevre Platformu, EKODOSD (Kuşadası Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği) ve çok sayıda doğasever bölgeye gelerek dayanışma gösterdi.

EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, detayları sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla kamuoyuna duyurdu. 

Başkan Sürücü, "Eğer Latmos Dağları bütüncül şekilde korunmazsa, geri dönüşü olmayan bir yıkımla karşı karşıya kalacağız." dedi.

Hayvancılık yapan çiftçiye ceza, maden şirketine izin mi?

Beşparmak (Latmos) Dağları’nın güneybatı eteklerinde Atalarından kalan topraklarda zeytincilik ve hayvancılıkla yaşamını sürdüren İsmail Girer'in, maden faaliyetleri nedeniyle mağdur durumda olduğunu da Başkan Sürücü yaptığı paylaşımla duyurdu.

İsmail Girer, maden kamyonlarının kendi tapulu arazisinin içindeki yolu kullandığını, etrafı toza buladıklarını, maden atıklarının arazisine döküldüğünü söyledi. Bu zararları çeken kendisi olmasına rağmen, bir de şirket tarafından şikayet edildiğini dile getirdi.

Girer’in kendi arazisinde, hayvanlarını korumak amacıyla yaptığı sundurma, 3573 Sayılı Zeytincilik Kanunu’na aykırı gösterilerek suç duyurusuna konu oldu. Şirketin başvurusu sonucu bu basit yapının kaldırılmasına karar verildi.

Basit sundurmalar imar kirliliği yaratıyormuş

İsmail Girer, “Ben buraya bir ev ya da herhangi bir inşaat yapmadım. Hayvancılık yapanlar bilir, Beşparmak Dağları’nın her tarafında hayvanlar için yapılan bu tür basit korunaklar vardır ve hayvanlarımız için bu bir ihtiyaçtır. Asıl doğayı tamamen tahrip eden, arazime maden atıklarını döken, çevreyi toz toprak içinde bırakıp zeytin ağaçlarıma zarar veren ve 8 bin yıllık kaya resimlerinin yanı başına tesis kuran madencilerin faaliyetleri kirliliğe neden olmuyor, zeytinlere zarar vermiyor da, hayvanlarım için yaptığım basit sundurma imar kirliliğine sebebiyet veriyormuş." sözleriyle sitemini dile getirdi.

Madencilik kültürel mirası da tehdit ediyor

Bölgede kurulmak istenen kırma eleme tesisi, yalnızca doğayı değil, insanlık tarihinin izlerini de tehdit ediyor. Söz konusu alanda, arkeolog Dr. Anneliese Peschlow’un keşfettiği ve 8 bin yıl öncesine tarihlenen Ballıkkaya kaya resimleri bulunuyor. Bu resimlerin hemen ön tarafında ise tarihi bir kilise yapısı yer alıyor.

Uzmanlar, Latmos’un yalnızca doğal değil aynı zamanda kültürel bir hazine olduğunu ve bölgenin tamamının bütüncül biçimde korunması gerektiğini vurguluyor. Aksi halde, yüzeyde kalan bu eşsiz izler yok olacak, derinlerdeki tarih ise asla gün yüzüne çıkarılamayacak.