Aydın Tabip Odası yönetimi "MHRS KRİZİNİN FATURASI AİLE HEKİMLERİNE KESİLMEK İSTENİYOR!" başlıklı yazılı basın açıklması yayınladı.

Aydın Tabip Odasınca yayınlanan yazılı basın açıklaması;

Sağlık Bakanlığı’nın Sağlıkta Dönüşüm Programı ile yapboz tahtasına dönüştürdüğü birinci basamak sağlık sisteminde gün geçmiyor ki yeni bir uygulamayla karşılaşmayalım.

Sağlık sistemini piyasalaştırarak hizmet sunumundaki niteliği düşüren, buna karşılık iş yükümüzü artırarak çalışma koşullarını ağırlaştıran Sağlıkta Dönüşüm Projesi’nin yıkıcı etkilerini artık daha net görebiliyoruz.

Kışkırtılmış sağlık söylemlerle yıllar içinde artan hekime başvuru talebi bugün karşımıza randevu krizi olarak çıkmaktadır. Bir taraftan hekime kişi başı 7 poliklinik sayısının altına çekmeye çalıştığı sayılar diğer yandan basında 1 Milyar poliklinik (kişi başı 12) sayısıyla övüne yetkililer.

Bakanlık, kendi elleriyle yarattığı krize yeni formül olarak “Aile Hekimine Yönlendirme” uygulamasını devreye alarak krizin yükünü ve öfkesini aile hekimlerine ve ASM çalışanlarına yönlendirmekten başka bir işe yaramayacaktır.

Son olarak Eziyet Yönetmeliği ile gördüğümüz gibi Bakanlığın aldığı her karar birinci basamak sağlık hizmetleriyle ilgili sorunları çözmek yerine sorunları daha da derinleştirmektedir.

Aile Hekimliği Sistemine geçilmesiyle birlikte bu sistemin mevcut haliyle işlerliğinin olmadığını duyurmuştuk. Şayet zamanında sözümüze kulak verilerek birinci basamak sağlık sistemi güçlendirilseydi bugün hastaların ikinci basamak sağlık kurumlarına ihtiyaçları minimuma inerdi. Ama ne yazık ki 20 yıldır sistemin temel sorunlarına odaklanmak yerine günü kurtarmaya yönelik çözümlerle iş yapılıyor.

Bakanlığın bulduğu yeni formülün de hasta ile hekimi karşı karşıya getirmekten başka bir işlevi olmayacağını biliyoruz. Hekimlerin ve sağlık meslek örgütlerinin görüşlerini dikkate almayarak, yok sayarak, ben yaptım oldu anlayışı ile ne halk sağlığını koruyup, geliştirebilirsiniz ne de sağlık emekçileri ve sağlık kurumlarının sorunlarını çözebilirsiniz. Bunun sonucunda sağlıkta şiddet biraz daha artacaktır.

Sağlık hizmetlerinde birinci basamağı her açıdan güçlendirme yerine sürekli yeni uygulamalarla tahrip eden bu anlayışın halkımızın ve çalışanlarımızın sağlığı ve güvenliği açısından bir an önce değişmesi gerekir.

Sorunların çözümü başka bir sağlık sistemiyle mümkün gerekli sesimize ses verecek bir yönetim sadece.